Arama

Select theme:

Hassas propaganda nedir?

Ali Osman Arabacı, teyit.org 

Propaganda, tarihin her döneminde güçlü bir ikna aracıydı, hala da öyle. Diktatörler, güç sahipleri ya da zorbalar halka tek bir mesajla seslendi, afişler sokaklara asıldı, radyolar aynı söylemi tekrarladı. Ama bugün propaganda çok daha farklı bir hal aldı: Artık herkes farklı bir mesaj duyuyor.

Bu yeni kavramın adı "hassas propaganda" ve yapay zeka teknolojileri sayesinde her bireye özel olarak tasarlanıyor.

Hassas propaganda (precision propaganda), yapay zeka araçlarını kullanarak belirli gruplara veya bireylere özel olarak uyarlanmış manipülatif mesajlar üretme ve yayma pratiği olarak tanımlanıyor.

Geleneksel propagandadan hassas propagandaya

Yirminci yüzyılın propaganda kampanyaları, geniş kitlelere tek tip mesajlar göndermek üzerine kuruluydu. Bir radyo konuşması milyonlarca kişiye aynı anda ulaşırdı, bir afiş herkese aynı görüntüyü sunardı. Hitler'in mikrofonlar önünde çıldırması, Stalin'in kırmızı temalı afişlerdeki haşmetli bıyığı herkes için tanıdık.

Ancak dijital çağ bu denklemi tersine çevirdi.

Sosyal medya platformları ve büyük veri analitiği, siyasi aktörlere her bireyin dijital ayak izini takip etme imkanı verdi. İnsanların hangi içerikleri beğendiği, hangi saatlerde çevrimiçi olduğu, hangi konulara duyarlı olduğu artık ölçülebilir bir veri. Yapay zeka ise bu verileri işleyerek her kişiye özel mesajlar üretiyor. Sonuç? Yan yana oturan iki seçmen, aynı adayı desteklemek için tamamen farklı gerekçeler duyabilir. Biri göçmen karşıtı bir mesaj görürken, diğeri çevresel politikalarla ikna edilmeye çalışılıyor.

Gerçek dünyadan örnekler

2024 Hindistan seçimlerinde, deepfake videoları kullanılarak siyasi liderler hiç konuşmadıkları dillerde konuşturuldu. Farklı etnik gruplara kendi dillerinde özel mesajlar iletmek için yapay zeka teknolojileri devreye sokuldu. 15 milyondan fazla kişiye, WhatsApp üzerinden yaklaşık 5 bin 800 grupta bu manipülatif içerikler ulaştı.



ABD'de 2024 başkanlık seçimleri öncesi yapılan bir deney, yapay zekanın seçmen davranışını değiştirme gücünü somut şekilde gösterdi. 2 binden fazla seçmen, Donald Trump veya Kamala Harris lehine programlanmış sohbet botlarıyla birkaç dakika konuştu. Sonuçlar çarpıcıydı: Pro-Trump botuyla konuşan her 35 kişiden biri, pro-Harris botuyla konuşan her 21 kişiden biri fikrini değiştirdi. Bir ay sonraki ölçümler, bu etkinin büyük kısmının kalıcı olduğunu gösterdi.

Neden tehlikeli?

Hassas propaganda, geleneksel propagandadan çok daha tehlikeli çünkü görünmez. Herkes farklı bir mesaj gördüğü için, kamuoyu tartışması parçalanıyor. İnsanlar "aynı olayı" değil, algoritmik olarak kendilerine sunulan farklı versiyonlarını görüyor.

Bu durum, ortak gerçeklik algısını yok ederek toplumsal kutuplaşmayı derinleştiriyor.

Araştırmalar da, kişiselleştirilmiş dezenformasyonun genel propaganda mesajlarından çok daha etkili olduğunu gösteriyor. Hedefli kampanyalar, kullanıcıların yüzde 34'ünü etkileyebiliyor. Bu oran, geleneksel reklamcılık yöntemlerine kıyasla 10 kat daha yüksek bir etkileşim oranı anlamına geliyor.

Nasıl korunacağız?

Hassas propaganda karşısında bireysel ve toplumsal düzeyde alınabilecek önlemler var.

İlk adım farkındalık: Karşımıza çıkan siyasi içeriklerin neden o şekilde tasarlandığını sorgulamak gerekiyor. "Bu mesaj neden tam da bana hitap ediyor?" sorusu, manipülasyonu fark etmenin ilk adımı olabilir.

Uzmanlar "sıfır güven" yaklaşımını öneriyor. Bu, çevrimiçi içeriği doğrudan doğru varsaymamak ve sürekli teyitli bilgi arayışında olmak anlamına geliyor. Özellikle seçim dönemlerinde, viral olan içerikleri paylaşmadan önce birden fazla güvenilir kaynaktan doğrulamak kritik önem taşıyor.

Düzenleyici kurumlar ve teknoloji şirketleri de sorumluluk almalı. Avrupa Birliği'nin hazırladığı "Yapay Zeka Yasası", mikro hedefleme ve manipülatif teknolojilere kısıtlamalar getirmeyi hedefliyor. "Genel Veri Koruma Yönetmeliği" (GDPR) gibi düzenlemeler, kişisel verilerin siyasi amaçlarla kullanımını sınırlamaya çalışıyor. Ancak bu yasaların uygulanması ve denetimi hala yetersiz.

Medya okuryazarlığı eğitimi, hassas propaganda karşısında en temel savunma mekanizmalarından biri. Özellikle gençlere, algoritmik içerik önerilerinin nasıl çalıştığı, kişisel verilerin nasıl toplandığı ve bunların siyasi manipülasyon için nasıl kullanılabileceği öğretilmeli.

Benzer Makaleler: